Sevenlerime ve kendime…
Seni cok seviyorum…
Buna ragmen;
Senin her tercihini kabul etmeyecegim, cunku kendi dusuncelerim olacak.
Senin dusuncelerine kayitsiz sartsiz katilmayacagim, cunku kendi deneyimlerim, yasanmisliklarim olacak.
Senin inanclarini ozumsemeyecegim, cunku farkli bir dunyam olacak.
Senin yolunda yurumeyecegim, cunku pesinden kosacagim hayallerim olacak.
Hayatimi senin beni kendi hayatinda yerlestirdigin yerde yasamayacagim, cunku bu benim hayatim.
Seni oldugun gibi kabul edip; inanclarina, tercihlerine, isteklerine, karakterine saygi duyacagim ve bu sekilde sevmeye devam edecegim. Senin de beni oldugum kisi olarak kabul edip, isteklerime, inanclarima, hayallerimle saygi duymani bekleyecegim. Ben nasil seni degistirmeye, kendi yoluma sokmaya calismiyorsam, senin de beni degistirmeden; dusuncelerimle, inanclarimla, hayallerimle sevmeni isteyecegim. Cunku bu benim hayatim, benim hayallerim.
Bu sozleri hayatim boyunca sevenlerime anlatmaya, kendime de sevdiklerimin agzindan duyuyormuscasina soylemeye calistim. Simdiyse bu sozleri kendi cocugumun agzindan duyma zamani geldi. Nasil ben baskalarinin hayallerinin pesinden kosmayi, baskalarinin hayatlarini yasamayi reddettiysem, O’nun da benim hayallerimi kovalamasini ya da hayatimi yasamasini beklemeye hakkim yok, degil mi?
O zaman bu yazi da kendime hatirlatma olarak bir kenarda dursun….
