Yeterince insan miyiz?
Hadi biraz insan olmaktan bahsedelim. Genel anlamda dusununce dunya uzerinde sanirim yedi milyari asmis sayida insaniz. Kelime anlamiyla insaniz da acaba kacimiz gercekten insaniz? Kelime anlamiyla insan; memelilerden, iki eli, iki ayağı bulunan, iki ayak üzerinde dik bir biçimde dolaşan, aklı ve düşünme yeteneği olan, dille, sözle anlaşan, en gelişmiş canlı sayılan yaratık olarak tanimlaniyor. Ama bence bizi diger canlilardan ayiran en onemli ozelligimiz, empati yetenegimiz ve vicdanimiz sayesinde sinirsizca gelisen koruma icgudumuz. Sadece yavrumuza ya da sevdiklerimize degil ama diger tum canlilara yardimci ya da destek olma ihtiyacimiz. Ne yazik ki bu koruma icgudusu hepimizde yeterince gelismiyor. Benim bahsettiklerim yolda susamis bir hayvan olabilir diye dusunup kapinin onune bir kap su birakanlar, yok birisi dusse kosup elini uzatanlar, aglayan birini gorunce isi gucu birakip omuz vermeye calisanlar…
Bundan seneler once bir gun, isyerinden uc kisi toplanip Besiktas’taki meshur koftecimize gidelim dedik. Masamiza oturduk siparislerimizi verdik ve bu guzel Istanbul semtinin ara sokaklarinin gurultusunde afiyetle yemeklerimizi yemeye koyulduk. O sirada cok yasli bir teyzenin camekan kapinin kenarina yanasip iceriye bakmaya basladigini farkettik. Yasini anlamak cok mumkun degildi, yetmis ya da seksenlerinde olsa gerekti. Yuzunde hem uzgun hem mahcup bir ifade vardi. Kapida oylece, o ifadeyle bekliyordu. Belki birisini bekliyordu dedim kendi kendime ya da bir sey soracak, kim bilir kayip mi oldu acaba diye dusunurken bizden hem yasca hem cussece biraz buyuk olan kocaman yurekli arkadasimizin ayaga kalkip kasaya yanasarak yeni siparis ekledigini farkettim. Yemek yemegi ne kadar cok sevdigini bildigimiz icin de bu hareketini hic garipsemedik. Bir bes dakika kadar sonra eline yarim ekmek kofte tutusturdular. Bizim varligini dakikalar once unuttugumuz teyze hala orada duruyordu. Aramizdan tek bir kisi unutmamisti bu teyzeyi; eline tutusturulan yarim ekmegi alip teyzenin yanina giderek “Al teyzecim, bir guzel afiyetle ye!” deyiveren bu koca yurekli ve koca govdeli adam.
Kucucuk dukkanin icerisinde oturan biz, agzimiz acik, bogazimiza dizilen lokmalarla gorduklerimizi hem algilamaya hem sindirmeye calisiyorduk. Insan olmanin ne demek oldugunu, oturdugumuz yerde gozlerimizde tutamadigimiz yaslarla hem yasadik hem ogrendik o anda sanirim. Ilk anda belki de kadin kizacak diye bekledim ama teyze bizim arkadasin ellerine sarilarak hem aglamaya hem binbir kez tesekkur etmeye baslamisti bile. Arkadasimizsa son derece alcak gonullulukle kendi tesekkur edip, teyzenin o pamuk ellerine bir de opucuk kondurmakla yetindi. Sonra da yuzunde kocaman bir gulumsemeyle masaya dondu.
Biz mi? Biz iki kisi o gun o afiyetle basladigimiz yemeyi bitiremedik. Ben uzerinden on seneden fazla gecmis olmasina ragmen hala hatirladikca gozumden yaslar inmesine sebep olan bu ani asla unutmadim, cunku o gun o masada insanligin, insan olmanin kelimelerle anlatilamayacagini anladim. Insanlik insanlarin icinde olmaliydi ve ancak boyle mutevazi hareketlerle yasatilirdi. Bu arkadasima, o gun bana hic farkinda olmadan nasil insan olunmasi gerektigini gosterdigi icin minnet doluyum.
Kocaman yurekli insanlar, guc sizinle olsun!
#insanolmak #insanlik #korumaicgudusu #korumak #yardim #yardimlasmak #empati #vicdan